“1. ULUSLARARASI İSTİKLAL SEMPOZYUMU – DEPREM / MEKAN”

Törende konuşan TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Vahit Kirişçi, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulunan Prof. Dr. Kirişçi, “Buraya alın terini değil, akıl terini dökmek üzere katılım sağlayan bütün öğretim elemanlarımıza, akademik dünyanın bütün temsilcilerine şehrim adına şükranlarımı sunuyorum” dedi.

6 Şubat’ta yaşanan depremin büyüklüğü, etki alanı ve ortaya çıkardığı zarar göz önüne alındığında bu depremi sadece yüz yılın değil asırların felaketi olarak tanımlamanın daha doğru olacağını ifade eden Kirişçi, Türkiye’nin ülkesi ve milletiyle birlikte depremin yaralarını sardığını söyledi.

Depremde hayatını kaybeden vatandaşlara rahmet dileyen ve yapılan çalışmalara ilişkin de bilgiler veren Kirişçi, kentin iskanıyla birlikte hayatın normalleşmesini ve istihdamı da düşündüklerini söyledi. Kirişçi, “Bugün tek başına Kahramanmaraş’ta 9300 konut dün hak sahiplerine teslim edildi. İnşallah önümüzdeki günlerde de tamamlanan her konutu vatandaşlarımıza teslim etmeye çalışacağız. Biz burada hükümet olarak sadece iskanı değil, aynı zamanda istihdamı da önemsedik. Çünkü mutlaka vatandaşlarımızın kendi ticari faaliyetlerini, kendi sanayi çabalarını ve diğer hizmet sektörü de olmak üzere bütün işletmeleri yaşatmaları adına hükümet olarak çok büyük çabalarımız oldu. Bu çabalarımız devam ediyor. Bu çerçevede her kurum katkı vermenin çabası içinde oldu.” diye konuştu.

Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Kirişçi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kahramanmaraş ziyaretinde açıkladığı üzere İstiklal Üniversitesi’nin teknik üniversiteye dönüştürüleceğini kaydetti. Üniversite bünyesinde kurulacak olan Airbus-TUSAŞ Havacılık Meslek Yüksekokulu’na değinen ve kentte havacılık ve savunma sanayiinde yapılacak yatırımlara da değinen Kirişçi, sözlerini şöyle tamamladı:

“Dün cumhurbaşkanımızın KSÜ’de yaptığı konuşmada ifade ettiği gibi İstiklal Üniversitemizin genel konseptli bir üniversite olması yerine teknik üniversiteye dönüştürülmesi konusundaki talimatlarını ilgili bütün kurumlarımıza aktarmış oldu. Bu talimatı vermiş oldu. Çünkü Türkoğlu ilçemizde 5 bin metre kapalı alanda TUSAŞ Havacılık Yapısalları ile ilgili parça üretimine kısa sürede başlayacak. TUSAŞ bizim için istihdamla ilgili, katma değerli üretimle ilgili, ihracatla ilgili ve üretimde dışa bağımlılığı azaltma da önemli bir yol gösterici olacak.

İnşallah havalimanının yanındaki 500 dekarlık alanda gerekli düzenleme yapıldığı takdirde TUSAŞ’ın, Kahramankazan’ın ardından taşrada ilk kez Kahramanmaraş’ta bir yerleşkesi yapılacak. Bu da Kahramanmaraş’taki herkese ve her kesime ciddi manada katkısı olacak. Daha şimdiden kurulacak şirketin katılımcılarının talepleri 400 milyon dolara yaklaştı. Bu Kahramanmaraş’ımızın üretme aşkının, Kahramanmaraşlı hemşehrilerimizin faydalı olma çabasının da bir tezahürüydü. Dondurmasıyla, biberiyle ve gıda sanayiyle, tekstil ve çelik sektöründe öncü olan Maraş sanayiinde, artık üretilen hava araçları ile gökleri süsleyecek bir TUSAŞ’ımızın da olduğunu söylemek istiyorum. İnşallah Airbus-TUSAŞ Havacılık Meslek Yüksekokulu’nun da temeli en kısa sürede atılacak ve 500 milyon TL’lik yatırımla bu okulumuz da kentimize kazandırılacak.”

Deva Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Dr. İrfan Karatutlu’da sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, bilginin ve ortak aklın önemine değindi. Bu tür bilimsel bir sempozyum düzenlenmesi dolayısıyla İstiklal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Bakan’a teşekkür eden Dr. Karatutlu, şu ifadeleri kullandı:

“Bilgi önemli, biraz önce hocamız okudu, ‘İnneke la tuhliful miad.’ Yani ‘Allah vadinden vazgeçmez.’ Allah bize şunu söyledi, ‘Ben size bilmediğinizi öğrettim’ dedi. Yani bilgiyi verdim dedi. Diğer yandan Popper’in de dediği gibi ‘yanlışlanana kadar bilginin peşinde koşacağız.’ Bilgi ne dediyse biz onun peşinde koşacağız. Dolayısıyla bilginin üretildiği bu mekanlar bizim için çok kıymetli. O cepheden bakılırsa, üniversitelerin istişarede ve ortak akılda en önemli kurumlar olduğuna inanan birisiyim. İyi yönetimin, şehir yönetiminin ana noktası istişaredir.

Yönetişim diyorlar şimdi buna. Meslek örgütleri ile sivil toplumla akil adamlarla yapılacak şeylerdir. Bunlar yapılıyor mu hayır? Öte yandan, her yetkinin sorumluluğu olmak zorunda. Yetkiyi alıyorsanız, sorumluluğu da vereceksiniz. Ahlaki olarak vereceksiniz, sosyal olarak vereceksiniz ve idari olarak vereceksiniz ve en sonunda hukuki olarak vereceksiniz. Öyle ‘yetkiyi aldım, her şeyi yaparım’ devrinin kapanması lazım 6 Şubat sonrasında. Lütfen, lütfen bu deprem bize bir us pahası olsun. Aklımızı az kullanmanın bir pahası olsun da bu ortamların çok olduğu, bilginin değerlendirildiği ortamlarda bu şehri eski güzel günlerine getirelim.”

Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Bakan’da, 6 Şubat’ın ilk anından itibaren devlet ve milletin el ele vererek asrın felaketini asrın birlikteliğine ve asrın dayanışmasına dönüştürüldüğünü söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği ve talimatları, illerde bakanlar, milletvekilleri, kamu kurum ve kuruluşlarının çalışmaları ile bir yıl gibi sürede depremden etkilenen kentlerin ciddi anlamda ayağa kalktığını belirten Prof. Dr. Bakan, “Sayın cumhurbaşkanımız dün Kahramanmaraş’a teşrif ettiler ve yaklaşık 9 bin 300 konut için kura ve anahtar teslimi yapıldı. 20 bin konutun da inşası devam ediyor. Allah devletimize, milletimize zeval vermesin. Birliğimizi-beraberliğimizi-kardeşliğimizi daim kılsın.” ifadelerini kullandı.

Sempozyum hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Bakan, “Deprem ve mekan konusunu arkadaşlarımız seçtiler. Niçin? Çünkü biz bir deprem ülkesiyiz. Tabi insanoğlu bu tür yıkımlarla bir daha karşılaşmasın. Ama mademki deprem bu ülkenin bir gerçeği, o halde deprem konusunun bilimsel anlamda masaya yatırılması, mühendislik anlamında, fen bilimleri anlamında sosyal bilimler anlamında, sağlık bilimleri anlamında masaya yatırılması, ‘bunlardan hangi dersleri çıkarabiliriz,’ geleceğin inşası ve ihyası anlamında bilimsel veriler neleri gösteriyor.

Bu bağlamda tanımlanacak stratejilerde, politikalarda, alınacak kararlarda nelere dikkat edilecek noktasında düzenlemiş olduğumuz bu sempozyumu önemsiyorum. Ülkemizden 56 farklı üniversiteden, 5 farklı ülkeden 123 seçilmiş, kabul edilmiş bildiri sempozyumda sunulmuş olacak. 180 bilim insanı sempozyumda sunum yapacak. Sempozyumun başarıyla tamamlanmasını ümit ediyor, düzenleme kurulunda yer alan tüm hocalarıma teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

• SEMPOZYUM AÇILIŞ PANELİNDE 6 ŞUBAT DEPREMLERİ HER YÖNÜYLE ELE ALINDI

Daha sonra sempozyumun açış paneline geçildi. KİÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Burcu Erşahan’ın oturum başkanlığında gerçekleştirilen panelde 6 Şubat Depremleri her yönüyle ele alındı. Panelin açılışında sempozyuma ilişkin bilgiler veren Prof. Dr. Erşahan, şöyle konuştu:

“Sempozyuma, Türkiye’den 56 üniversite, yurt dışından 5 üniversite ayrıca pek çok  kamu ve özel kuruluşlardan da katılımda bulunulmuş, 133 bildiri başvurusu yapılmıştır. Kör-hakem sistemi ile yapılan değerlendirmeler sonucu 123 bildiri kabul edilmiş ve bu bildirilerin bir kısmı çevrim içi, bir kısmı da yüz yüze olarak sunuma geçilmiştir. Mühendislik, Sosyal Bilimler, Sağlık Bilimleri, Sanat ve Tasarım, Eğitim kısacası bütün bilim alanlarında depremle ilgili bu  konu bildirilerle, tartışmalarla ele alınacaktır. Sempozyumun yanı sıra toplam 2 panel ve 3 çalıştay da bu süre zarfında gerçekleştirilecektir. Sempozyumun başarılı olmasını temenni ediyorum. Elde edilen verilerin, depremin etkilerinin incelenmesine bilimsel açıdan katkı sunmasını, depremde hasar gören şehirlerin yeniden inşasına fayda sağlamasını ümit ediyorum.  Sempozyum düzenlenmesinde bize katkı sağlayan Valiliğimize, Büyükşehir Belediyemize, Onikişubat Belediyemize, Dulkadiroğlu Belediyemize, Kahramanmaraş Ticaret Sanayi Odamıza, Necmettin Erbakan Üniversitesi’ne teşekkür ediyoruz.”

Panelin ilk konuşmacısı Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcısı Murat Ramazan Tiryaki oldu. Başsavcı Tiryaki, “Deprem Konusuna Genel Bir Değerlendirme” başlığı ile yaptığı konuşmasında, deprem sürecinin hukuki yönleri hakkında bilgiler verdi. Tiryaki, “Bundan sonra hem böyle soruşturmaların olmaması, hem elim hadiselerin meydana gelmemesi, hem de dünyanın bir çok ülkesinde olduğu gibi depremin artık kontrol edilebilir hale gelmesinin yegane yolu, aslında hukuk temelli binalar yapmaktır. Hukukun temelinde şehirleri inşa etmektir. Hukukun temelinde buradaki hususların yerine getirilmesidir” dedi.

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkanvekili Hikmet Gümüşer ise depremin ekonomiye ilişkin etkilerini değerlendirdi. “Deprem Öncesi ve Sonrası Şehrin Ekonomisi” başlığında konuşan Gümüşer, “Şu anda en çok 3 şeye ihtiyacımız var. Birincisi en önemlisi istihdam. Kadın istihdamını artırmaya yönelik, meslek lisesi öğrencilerinin istihdamına yönelik teşviklerin açılması lazım. İkincisi işletmelerin kredi borçlarının uzun vadede ve ucuz faiz oranıyla yapılandırılması lazım. Üçüncü talebimiz ise 6. Bölge dediğimiz teşviklerin sadece sanayiciye değil, küçük işletmelere de verilmesi lazım. Kahramanmaraş ekonomisini güçlendirmek için bu adımları atmamız gerekiyor” diye konuştu.

Kahramanmaraş Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ahmet Şahin ise “Deprem Sonrası İlin İmarı” konusunda bilgiler aktardı. Deprem sürecinde gözlemlediği deneyimleri aktaran Şahin, “Öncelikle şunu söylemeliyim. Deprem yönetmeliği açısından dünyanın en güçlü yönetmeliğine sahip ülkelerinden biriyiz. Fakat yaptığımız hasar tespit çalışmalarında gördük ki işçilik kusurları oluyor. Malzemede bir kayıp yok, aynı demir, aynı beton miktarı. Ama işçilik kusurları ile ilgili binaların ağır hasar aldığını gördük. Bina yapılırken bir demirin ilmeği bile büyük önem taşıyor. Yine bina kullanımlarında bina içinde yapılan oynamalarla binalarda ciddi hasarlar meydana geldiğini gördük. Tekrar bu felaketleri yaşamamak için gerekli adımları atmalıyız” şeklinde konuştu.

Kahramanmaraş AFAD İl Müdürü Tayfun Temur de, “AFAD Personeli’nin Yaşadıkları, AFAD’ın Yaptığı İyileştirme Çalışmaları” hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Temur, şöyle konuştu:

“Depremin hemen ardından 163 bin çadır dağıtımı yaptık. Biz Kahramanmaraş’ta 21 Şubat’ta ilk konteyner kenti açtık. Kolay bir iş değil. Konteyner kentlerin planlaması devam ederken kalıcı konutların inşasına başlandı. Şubat ayı içerisinde ilk ihale yapıldı. Bunlar silsile halinde süreklilik arz ederek devam etti. Biz bu şehirde 55 konteyner kent inşa ettik. Şu anda 22 bin 426 konteyner kent, sahada kurulu ve 68 bin vatandaşımızı ağırlıyoruz. Elbette kalıcı konut değil ama vatandaşlarımızın yaşam şartlarını en iyi şekilde tutmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Deprem sürecinde enkazın altından çıkıp, arama çalışmalarına katılan arkadaşlarımız oldu. Bu dönemde özveriyle çalışan AFAD personeline teşekkür ediyoruz.”

Panelin son konuşmasını ise Kahramanmaraş İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ökkeş Buğra Dalkıran yaptı. “Deprem Sonrası Yerel Sorunlar, Yapı Stoku Bilgilendirmesi, Zemin Bina Etkileşimleri” konusunda bilgiler veren Dalkıran, “Evet devletimiz çok büyük, çok güçlü. Biz bir şekilde afetin yaralarını sarmayı başarıyoruz. Ama biz bu afetleri tabii olayları nasıl olur da afete dönüştürmemeyi başarırız. Buna bakmalıyız. Bu nedenle 6 Şubat bir milat kabul edilsin. 6 Şubat bizim için milat olursa bundan sonraki nesiller bize duacı olurlar” ifadelerini kullandı.

Program panelistlere teşekkür belgesi takdimi ile son bulurken, Cumhuriyet Başsavcısı Murat Ramazan Tiryaki’nin belgesi Prof. Dr. Vahit Kirişçi, AFAD İl Müdürü Tayfun Temur’un belgesi Dr. İrfan Karatutlu, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ahmet Şahin’in belgesi Prof. Dr. İsmail Bakan, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ökkeş Buğra Dalkıran’ın belgesi KSÜ Rektörü Prof. Dr. Alptekin Yasım, Sempozyum Düzenleme Kurulu adına KİÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Burcu Erşahan’ın teşekkür belgesi Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek ve Prof. Dr. Seçil Fettahlıoğlu’nun belgesi ise Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay tarafından takdim edildi.

KSÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Orhan Doğan, Prof. Dr. Nuri Kahveci ve Prof. Dr. İrfan Ersin Akıncı’, akademisyenler ve diğer paydaşların da katılım gösterdiği sempozyum, fotoğraf çekimi ile son buldu.